16 Ağustos 2007 Perşembe

yanlışlık nerde



dizilişler mi yanlış
yoksa taşlarda mı var bir hata
saddam resim yapsa
bush keman çalsaydı
yine de çıkar mıydı çocukların göğsünde
kanayan yara…

-bak fareli köyün kavalcısına
dizilmişler ardı ardına sıra sıra
en önlerinde napolyon ardında adolf
yanı başlarında Stalin
hep bir ağızdan sarılmışlar şarkılarına

saddam’ın yana kaymış beresi
piposunun izi duruyor dudağında
saksafonuyla oynamakta bill
bush’un elinde var bir keman
tanıdık biri orkestranın şefi
anadolu’da koyunlarına kaval çalan
iribaşlı kepenekli bir çoban
bırakmışlar bir yana ucu sivri
füze görünümlü
kurşun kalemlerini
uslarından atmışlar karmaşık sayıları
cebir problemlerini

bir ellerinde mızrapla yay
öbüründe samur tüylü fırça
mavi tuvallerinde hayat bulmuş
rengârenk yaşanası koca bir dünya
kan kırmızı çiçekler çocukların göğüslerinde
değil artık
has bahçelerin güllerinde
hırs nefret ve intikamdan arınmış gönüllerinde
açmış hiç solmamacasına-

her gün mavi düşler atölyesinde
tuvallerimi boyarım pembeye
para etmedi bu güne kadar
ya sizin safsatalarınız
her serginizde yok satar
savaş misali oyunlarınız kapalı gişe oynar
devran sizin

-sürün/sürünün olabildiğince-

22 kasım 2005
murat aydın doma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder