15 Ağustos 2007 Çarşamba

Kızılırmak

Gönüllerde mayalandık aşka doyurduk badeyi,
Serapsız çölleri yorduk deme kandırdık dideyi;
Gök çiçekten bal derledik kalplerde bulduk Hüda'yı,
Çektiğimiz ahla çıktık Kızıldağ'ın yücesine.

Dost dilinde çağıldadık düsturumuz Şah fermanı,
Gâhî durgun gâh dolanı yele savurduk harmanı;
Fâni bedene sığındık zulümden aldık dermanı,
Yedi meftun çerağ yaktık gecelerin nicesine.

"Toprağı sadık yâr" bildik meyve sunduk sinesine,
Miskin eşiğinde durduk mana sorduk hanesine;
Kırk yıl doğru odun olduk çiledeki Yunus'una,
Kül duvaklı kordan baktık har soluklu bacasına.

Irağı yakın eyledik terli taylarda rahtımız,
İnce elekten elendik çulsuz sedirler tahtımız;
Bu cihanda sayılmadık açmadan soldu bahtımız,
Gökçe doğup kızıl aktık Karadeniz sucasına.


(Duygudan heceye)
06 Mayıs 2006
Murat Aydın Doma

1 yorum: